25 Ekim 2008 Cumartesi


"Gün boyu son derece normal bir insan gibi hareket etmeye bayılırım" demişti Courtey Lov. "Her ne kadar o esnada zihnimden şiddet, terör, seks ve ölümle ilgili bir sürü manyak düşünce geçiyor olsa da..."
Yeterki dışardan "normal" görünelim.

Normal nedir peki?
Normal kadın kimdir?

Sıfatsız düşünemiyor, tanımlayamıyoruz. "Normal kadın"ın da bir takım sıfatları var. Kanıksadığımız sıfatlar bunlar: Anaç/Barışçıl/Şefkatli/Duygusal/vb..
Alışmışız. Böyle öğrenmişiz büyüklerimizden ve böyle öğretmişiz küçüklerimize. Surgusuz sualsiz kabulenmişiz. Kadınlara atfadilen sıfatları "normal" ve "doğal" addetmişiz. Oysa bunların ne kadarı doğuştan? Ne kadarı sonradan edinilmiş, yani toplumsal? Acaba sahiden doğuştan duygusal ya da anaç mı doğuyor kız çocukları yoksa toplum, aile ve kültür tarafından böyle mi şekillendiriliyorlar peyderpey?
Kullandığımız her sıfat aynada beliren bir yansıma aslında. Aynada sağ tarafta görünen bir şeyin sol tarafta bulunması gibi, her sıfattan tam zıt yerde duran bir karşılığı var. Belki de sıfatlar, tığkı yeryüzündeki tüm hayvanlar, bitkiler ve insanlar gibi, Nuh Tufanına yakalanmıştır bir zamanlar. Onlar da çiftler halinde binmişler Nuh'un Gemisine.
Her sıfatın bir "eş"i var bügün. Bu sebepten hep ikilemler aracılığıyla düşünüyoruz.
Ne var ki bu ikilemlerden daha olumsuz olan tarafı kadınlıkla, olumlu tarafı erkeklikle özdeşleştiriyoruz. Birinin varlığı ötekini açıklamak ve meşrulaştırmak için kullanılıyor. Örneğin kadınları "zayıf" kabul ettikçe erkeklerin "güçlü" olduğuna daha kolay inanıyoruz. Keza kuvveti ve kudreti erkeklere ya da erkekliğe atfettikçe, kadınların zayıf ve kırılgan olduklarını sanmak kolaylaşıyor. Cinsiyet rolleri büyük oranda bu tür bir ikilemler üzerine kuruluyor.
İşte bu malum ve meşum listeden birkaç örnek:
Erkek - Kadın
Etken - Edilgen
Kültür - Doğa
Gündüz - Gece
Akıllı - Duygusal
Rasyonel - İrrasyonel
Beyin - Beden
Dikey - Yatay
Hız - Durgunluk / Oturmuşluk
Yapan - Yapılan
Özne - Nesne
Logos - Pathos
(Logos:soz, akıl, anlam, dusunce kavramlarının tumunu kapsayan deyim. Pathos:merhamet ve sempati gibi his uyandırma gücü veye yeteneği.)

Öyleyse kadın olmak şu veya bu şekilde beraberinde edilgenliği, irrasyonelli, duygusallığı getiriyor. Kadınlar hep bu sıfatlarla anlatılıyor, anlaşılıyor.
İşin tuhaf yanı, bir kadın aynaya baktığında, o da kendisini bu sıfatlarla algılıyor. Kendimizle kurduğumuz ilişki bile dolaylı, kendimizle sohbetlerimiz bile kültürel değerlerin gölgesinde.
Ve kadınlar birbirlerini gene bu sıfatlarla yargılıyor, amgalıyor. Kadınlar, birbirlerine karşı ne kadar acımasız olabiliyor.
Cinsiyet temelli ikilemlerin bu kadar kanıksandığı ve "normalleştirildiği" bir ortamda, nasıl ayırt edeceğiz hakikatten neyin "normal" ve "doğal" olduğunu?

Elif Şafak'ın Siyah Süt Romanından S:156

Hiç yorum yok: