19 Aralık 2007 Çarşamba

esir inekler ve renkli rezil trenleri

Filaş filllaşş fılaş

- Ünlü manken,model sema kokoşo dün yine petilerde bir pubda ex muhabbeti olan yakışıklı playmate ile kameralarımıza yakalandı... -

o esnada; kalıcı kilo yapıcı çekirdekleri ellerinde iki kız arkadaş dakikada 4,en fazla 5 kere göz kırpmak suretiyle televizyona bakıyorlardı.

-kız gördün mü bak ben sana söylemiştim...

-ya o benim aşkımdan uzak dursun zaten.( benim aşkım dediği bir popçu bu arada)

fıılllaşşş

işte yine telesobede,televizyon ekranlarında ilk...

ünlü türkücüyü hiç böyle görmediniz...Filo’yu yatında böyle yakaladık,şöyle yakaladık..falan filan...

o esnada; bir aile,ailecek yapacak başka bir şey olmadığından mıdır,en iyisinin bu olduğuna karar verdiklerinden midir bilinmez televizyon karşısındalardır...

-hanım çay koy hele...

(gözü televizyonda çay koyabilirler bizim türk kadınları bu arada)

-“baba” der evin 15 yaşındaki oğlu ,"kanalı değiştirek mi" şeklindeki cümlesini enfes bitirir ama cevap şudur:

-sen derslerini bitirdin mi lan? gibi sonunda da vurucu ünlem etkisi yapan mukaddes "Lan" kelimesiyle de cümle ağızları susturan baba, Filo'nun kıllarla kaplı göbeğini izlemenin ders çalışma ile aynı oranda etki yapacağını düşünmüş olmalı ki; ya ders ya bu tarzıyla zaten hiç ders çalışmamış olan oğlunu faka bastırmıştır...

televizyona kitli durumda yaklaşık 15 dakka birrr ikiii üçççç TIP! oynayan ailede tıp'ı yine baba üstüne oturduğu ayağını diğer ayağıyla değiştirmesiyle bozar...Sonra bir reklam girer ve aile hazırol vaziyetinden rahat vaziyete geçerler...

flllasss,fıllllöööş,fluuus

Annesi bulundu mu? daaannnn...Babası nerde? tzannnnnn aileler kavuşacak,gözyaşları susmayacak..(konuşuyo ya gözyaşları!?!)

reklamlardan sonra sibel boztaşla "aileler kavuşuyor mu yoksa"da....

o esnada:iki sevgili oturmaktadırlar...kızın fazla vakti yoktur zaten oğlanın da acelesi vardır...

kız o bilindik "ya üff bi dur yaa" gibi anlamsız bir itiş kakışla gözlerini televizyondan ayırıp da çocuğun gözlerinin içine bakıp da ne demek istiyorsa olumlu ya da olumsuz...demez....çocukda da sanki kızın televizyon izlemesinden istifade ediyomuş gibi bir hal vardır zaten... velhasılı,çocuk tam boyun hizasından çalışmalara başlamıştı ki kız "ayy geç kaldım geç,zaten benim dizi başlayacak,izle tamam mı aşkım" diyerek ivedi bir biçimde kendini dışarı atar..Ne olduğunu anlamayan eleman ,ve kızın hala orada olduğunu zanneden elemanın şeyi öylece televizyona anlamsız bir şekilde bakakalırlar...evet evet ikisi birden ....

- zaplamlardan, riklamlardan sonra yine beraberiz sevkülü seyirciler. Allah sizi başımızdan eksik etmesin. -

“Berla Baydurla resim-iş-ev ekonomisi” programı birazdan,az sonra,hatta aha şimdi...”

ama önce bir reklam !

“lütfen izin verin yaw,sadece bi reklam,tek reklam,yaw tamam biliyorum reklamlar bitmişti ama bi reklamdan nolcak..”

saat, gün içinde ilerlemekten yorgun düşmüş ama ahçilar, terziler, sunucular, konuklar, alkışlar tam gaz devam ederken çizgi filmin ne olduğunu bilmeyen 6 yaşındaki çocuk televizyona kitlenmiş ve böylece tüm ailede “aman ne de uslu,ne de akıllı” şeklindeki övgülere bebekliğinden beri layık bulunagelmiştir.

-tilivizyon-

(üzerine orada kesip biçtiği rengarenk kumaşları donatan eskiden tiyatrocu şimdi sunucu olan berla baydur, sürekli konuşma rekorunu kırdı kıracaktı. Ortamda bir yandan yemek pişiyor, bir yandan bişiler dikiliyor, bir yandan biri şarkı söylerken diğer yandan sürekli konuşuluyordu)

Annesi hiç de dağınık ve kirli olmayan ortalığı düzeltip temizlerken çocuk salonun ortasında, halının ortasında öylece oturmuş öylece televizyona bakıyordu.

Çok usluydu maşşallah,tuuu tuu tu tu ,çok akıllı çok ...

Hiç yorum yok: