15 Mart 2009 Pazar

Yrd.Doç.Dr. Aykan Erdemir'in TRT1'de Tayfun Talipoğlu'nun sunduğu programdaki konuşması


Alevi Enstitüsü 11 kişilik bilim kuruluna, 4 adet alevi olmayanı alacak kadar hoşgörülü, kapsayıcı bir enstitü; içlerinden biri de benim. Ben burada üç kimliğimle bulunuyorum: Sunni bir yurttaş, 12 yıldır alevileri çalışan bir sosyal antropolog ve Alevi Enstitüsü Yönetim ve Bilim Kurulu Üyesi. Ben 85 yıldır 120bin kadrosunun içinde bir tane aleviye yer bulamamış bir cemaatin mensubuyum. Ama aleviler 85 yıldır yoksulluklarından arttırdıkları parayla açtıkları ilk enstitüye ilk günden 4 adet "ötekini,eli" aldılar, yani alevi olmayanı aldılar. Birinci gün o zengin yüreklerinden başkalarını içeri davet etmek geldi. Dolayısıyla ben bugün burada alevilerle hoşgörüyü konuşmaktan utanıyorum. Alevilere öğretecek bir hoşgörüm yok benim.
Alevilerden özür diliyorum, çünkü bir sunni olarak kitap okumayı bilen ben, burada insan okumayı bilen alevilere "alevilik" öğretmeye çalışıyorum. Sizlere yüzyıllardır alevilik öğretmeye çalıştığımız için özür dilerim. Bizlere asla ve alsa sunnilik öğretmeye çalışmadınız. Bize saygı gösterdiniz, teşekkür ederim.

Benim eğer öğretecek bir kelimem varsa o Sivas'tadır. 15 yıldır Madımak'da afiyetle kebap yiyen sunni kardeşlerime söyleyecek bir sözüm var. Benim hayatta öğretecek bir dersim var. Bakın Kültür Bakanımız Sayın Ertuğrul Günay enstitü açılışımızda çok güzel bir yaklaşımda bulundu; özür diledi. Ama Ertuğrul Günay olarak değil, Bakan olarak özür diledi. Dedi ki "Ben resmi görevimle, bir kamu görevlisi sıfatımla siz alevilerden özür dilerim".

Ben de bugün burada bir yurttaş olarak sizlerden özür diliyorum. Sizlere alevilik öğrettiğimiz için, din derslerinde çocuklarınıza acı çektirdiğimiz için, camilerimizin, imamlarımızın, müezzinlerimizin, vaizlerimizin, imam hatip liselerimizin, ilahiyat fakültelerimizin, diyanet işleri başkanlığımızın tüm giderlerini sizlerin vergileriyle karşıladığımız için özür diliyorum. Ve 85 yıldır -ki Cumhuriyetin yurttaşı olarak Cumhuriyet'ten yalnızca sorumluyum, Osmanlı'nın özünü de bilemem- ama Cumhuriyet'in sorumlu bir yurttaşı olarak 85 yıldır sizden çaldığımız her damla alın terini ödeyene kadar da durmayacağız. Biz bugün belki az sayıda sunniden biriyiz bunu söyleyen ama sizden gasp ettiğimiz hakkınızı geri vereceğiz. Evet siz Pir Sultan'ın yoldaşlarısınız, itleriniz bile haram yemez ama bizlerde onurlu sunni yurttaşlarız; biz de haram yemeyiz, 85 yılın haramını sizlere tanzim edeceğiz. bu bir sunni yurttaş olarak söylemek istediklerimdi.

Hoşgörü konusunda alevilerden öğrendiğim güzel bir yaklaşım var. Mevlevi demişki:"Yaradılanı hoş görürüz Yaradan'dan ötürü." Bektaşi demişki:"Biz görmeyiz."
Biz artık hoşgörüyü tartışmamalıyız. Biz görmemeyi tartışmalıyız. Cemevleri bizim derdimiz olmamalı. Cemevleri sizin ibadethaneniz. Ali Balkız öyle söylüyorsa öyledir, nokta. Benim söyleyecek başka bir sözüm yok. Bunun için de özür dilerim. Onlara cümbüş evi dediğimiz içinde özür dilerim. Ve o görevlileri hala yerinde tuttuğumuz içinde özür dilerim.
Aykan ERDEMİR

Hiç yorum yok: